Etiket arşivi: ÂŞÛRÂ GÜNÜNÜN FAZİLETİ

Aşura Gününün Fazileti (30 Eylül 2017 Cumartesi 10 Muharrem 1439 Âşûra Günü)

Maddi ve manevi yönden Rabbimizin ihsan ettiği çok bereketli günlerdeyiz.

Ayeti kerimede; hürmete layık aylar diye bahsedilen ve Allahımızın ayı olmakla şereflenen Muharrem-i şerifin 9.günü. Yarın ise 10 Muharrem, Aşure günü. 

Aşure günü, tarih boyunca pek çok büyük hadiselere, büyük kurtuluşlara sahne olmuş; bundan sonra da olacağı haber verilmiş olan büyük bir gündür.

O gün Cenabı Hakkın, mümin kullarının dualarını kabul edip; sıkıntılardan, hastalıklardan, dertlerinden kurtardığı önemli bir gündür.

Bu günde meydana gelen bazı mühim hadiseler şöyle sıralanmaktadır:

-Yerlerin ve göklerin yaratılması, bu güne tekabül etmiştir.

Hz. Adem aleyhisselam’ın yıllar süren tövbesinin kabulü,

Nuh Aleyhisselam’ın gemisinin karaya oturması               

İbrahim Aleyhisselam’ın dünyaya gelmesi ve ateşten kurtulması,

Eyüb Aleyhisselam’ın yıllar süren hastalıklardan şifa bulması,

Yunus Aleyhisselam’ın  balığın karnından kurtulması,

Musa Aleyhisselamın Firavunun şerrinden kurtulması,

Süleyman Aleyhisselam’a saltanat verilmesi,

Hz. Hüseyin efendimizin  şehadet şerbetini içip, Cemal-i İlahi’ye kavuşması.                                                                                                                     

Ve kıyametin kopması da Aşurenin Cumaya rastladığı bir günde olacaktır.

  İşte bu gibi hususiyetlerinden dolayı, Resulullah  Efendimiz (sav);

“Âşüre gününün faziletine kavuşmaya çalışınız! Çünkü o, Allah’u Teâlanın günler arasında seçtiği mübarek bir gündür.” buyurmuş, bu günün bereketinden daha çok istifade edebilmemiz için bizlere de tavsiyelerde bulunmuştur.                                      

Bunlardan bazılarını şunlardır:

1-Oruç tutmak: Peygamberimiz (s.a.v.) Aşure günün orucunu ısrarla tavsiye etmiş, ancak bu günde Yahudiler de oruç tuttuğundan, okuduğum hadisi şerifte; ”Yahudilere muhalefet için 9’ncu günü veya 11’nci günü ile beraber tutun.” buyurmuştur. (Hadîs-i Şerîf, Sahîh-i İbn-i Huzeyme)

( Diğer hadis-i şeriflerde ise  şöyle müjdelenir:  Aşüre günün orucu; Allah’a karşı hüsnü zannım odur ki bir önceki senede işlenen hataları örter” “O gün bir mü’mine iftar verene bütün müminleri doyurmuş gibi sevap verilir.(Tergıp C.2 Sh. 466)

  2- O gün eve ufak tefek erzak alınırsa, bir sene boyunca evde bereket olur:                Hadis-i şerifte şöyle müjdelenir:

“Kim ki kendinin ve ailesinin nafakasını Aşure günü geniş tutarsa, Canâb-ı Hak da senenin tamamında o kişinin rızkını genişletir.” (Ramûzül Ehâdis Sh 446/5568)

İslam büyükleri ; “Evde ihtiyaç olan birçok madde, bilhassa gıda maddeleri o gün alınınca evde bir sene boyunca eksikliği görülmez.” demişlerdir.

( Tabiinin büyüklerinden Süfyanı Sevri hz.de ; ”Biz bunu elli sene tatbik ettik rızık genişliğinden başka bir şey görmedik,”buyurmuştur.)

3- En az 10 Müslüman’a birer selâm veya bir Müslüman’a 10 selâm verilir: Hadisi şerifte şöyle müjdelenir:“Her kim aşure gününde Müslümanlardan 10 kişiye selâm verirse, O kişi bütün Müslümanlara selâm vermiş gibidir”

(Şir’atül İslâm şerhi Sh. 217)

4-Akrabalar ziyaret edilir,sıla-i rahim yapılır, fakir fukara sevindirilir:

(Resulullah (sas) buyuruyorlar ki: “Kim Âşüre günü zerre miktarı sadaka verirse Canâb-ı Hakk ona “Uhut dağı” kadar sevap verir. Ve kıyamet günü o sevaplar mizanına konulur“.” O gün bir hastayı ziyaret eden bütün insanları ziyaret etmiş gibi olur.”)

5-O gün gusletmek çok faziletlidir: (“Âşure günü boy abdesti alan, o sene içinde ufak tefek hastalık görmeyeceği  ve aynı zamanda günahların affına vesile olacağı” Hadisi şerifte müjdelenmiştir.)

6- 10 def’a şu dua okunur: “Sübhanallahi mil’el mizan ve müntehel ilmi ve mebleğar’rıza ve zinetel arş” ( ”Mizanın dolusunca, ilminin sonsuzluğunca, Rıza-iİlahiye kavuşuncaya kadar ve arş-ı A’lanın ağırlığınca Allahı tesbih ederim” demektir.)                                                                                                                               7 -Âşure gününe mahsus olmak üzere kuşluk vakti 2 rekat, Öğle ile ikindi arasında da 4 Rekat nafile namaz tavsiye edilir:

Bu namazların her rekatında, 1 Fatiha 50 İhlâs-ı Şerif okunur.                                                                                               

Allaha kulluk için geldiğimiz şu imtihan dünyasında ömür sermayemiz hızla tükeniyor. Mevla’mızın bizlere ikramı olan hususi zamanların  kıymetini bilelim. Bu günleri, başta farzlar  olmak üzere; ibadet, dua ve iltica ile dopdolu bir şekilde ihya edelim ve bereketlerine nail olmaya çalışalım..

                                                                                               

Reklam

HİCRİ YILBAŞI, MUHARREM AYI VE AŞURE GÜNÜ

Zaman; bir daha gelmemek üzere büyük bir hızla akıp gidiyor.

Eksik ve noksanlarımızla bir hicri seneyi daha  tamamladık.

Önümüzdeki 31 Ağustos 2019 günü hicri 1441 senesine girmiş olacağız.

Şuurlu her Müslüman Hicri takvimin ne olduğunu bilmeli; bu hususta gafil olmamalıdır. Çünkü dini hayatımızda ve ibadetlerimizde bu takvimin ehemmiyeti çok büyüktür.

Bütün kainatı bir nizam içimde yaratan Yüce Mevla’mız,  Kulları için zaman mefhumunu  yaratmış ve bizlere de öğretmiştir.

Yasin-i Şerif Suresindeki ayetlerde şöyle buyrulur:

 “Güneş kendi yörüngesinde akıp gitmektedir.  Bu Aziz ve Alim olan ALLAH’ ın bir takdiridir. Ayın dolaşımı için de menziller (konak yerleri-evreler) takdir ettik, nihayet o,(ay sonunda)eğrilmiş, kuru hurma dalı gibi olur.” (Yasin,38-39)

Bu ayeti Kerimeler bizlere Cenabı Hakkın Ay ve Güneşle ilgili zamanı yarattığını anlatır.

 Hem insanların kendi dünyevi işlerini kolaylaştırmak, hem de zatına kulluk yapabilmemiz için bütün bu zamanları; günleri, haftaları, ayları, ay yılını, güneş yılını yaratıp bizlere de öğretmiştir.

 Ancak, İbadet ve taatımızda  kameri yıl ve bununla ilgili aylar esastır.

 Kur’an-ı Kerimde ve Hadis-i Şeriflerde hep bu aylardan bahsedilir.

 Bunun da birçok hikmeti vardır.

 Her sene 11 gün önce geldiği için, Oruç, Hac, Kurban vb. ibadetlerimiz zaman içerisinde her aya yayılmış, her mevsimde bu ibadetleri yapmanın zevki yaşanmış olmaktadır.

Bu bakımdan dünyevi işlerimizde miladi takvime nasıl dikkat ediyorsak; manevi hayatımızda da Cenabı Hakkın bizlere emrettiği şekilde kameri aylara dikkat etmeli, o aylar içinde yapılacak farz vacip sünnet ve nafile ibadetleri takvimlerden ve dua kitaplarımızdan takip edip durmalıyız.

Bu vesile ile cumartesi günü idrak edeceğimiz Muharrem ayı; içerisinde zuhura gelen ulvi hadiseler ve İslami bir tarih başlangıcı olması bakımından Müslümanlar arasında büyük bir ehemmiyet taşır.

“Haram”,yani Hürmet edilmesi icap eden bir ay olduğu Ayeti Kerimede sabit olan bu mübarek ayda başta haramlardan sakınmak,farzlara daha çok dikkat etmek bizlere maddi ve manevi çok şeyler kazandıracaktır.

Bu ayın ilk on gecesi, Zilhiccenin ilk on gecesinde olduğu gibi “Leyali’i Aşara”  yani on mübarek gecedir.

Bu geceleri ihya etmek ve gündüzlerinde  oruç tutmakla alakalı pek çok müjdeler vardır.

Hadisi şerifte şöyle buyrulmaktadır: “Ramazan-ı Şerif orucundan sonra oruçların en faziletlisi  Allah’n ayı olan Muharrem ayında tutulan oruçtur. Farz namazlardan sonra kılınan en faziletli namaz da gece namazıdır.”    (Terğıb ve Terhib C.2 Sh. 462)

Bu Ayın ilk on günü oruç tutan kimsenin Cenabı Hakk o sene ömrünü bereketlendirir.

(Bu ay içerisinde Perşembe,Cuma ve Cumartesi günleri peş peşe oruç tutana 900 senelik nafile oruç sevabı verileceği müjdelenmiştir.)

 27 Ağustos’da idrak edeceğimiz 10 Muharrem Aşure günü,bir gün öncesi veya sonrası ile oruç tutmak çok kıymetlidir. Peygamberimiz (s.a.v.) Aşure günün orucunu ısrarla tavsiye buyurmuş, ancak bu günde Yahudiler de oruç tuttuğundan; onlardan ayrılmak, onlara benzememek için 9’ncu veya 11’nci günleriyle beraber tutmayı tavsiye buyurmuştur.

 Hadis-i şerifte şöyle buyrulur:”Aşure gününün orucu; Allah’a karşı hüsnü zannım odur ki bir önceki senede işlenen hataları örter”

“O gün bir mü’mine iftar verene bütün müminleri doyurmuş gibi sevap verilir.”(Tergıp C.2 Sh. 466)

Zilhiccenin son gecesi ve Muharrem ayının ilk gecesinde geçen senenin bizden razı olması ve yeni senenin hakkımızda hayırlı olması niyeti ile kılınması tavsiye edilen nafile namazları ihmal etmemeliyiz.

 Ayrıca Muharremin birinci günü; bir defada, her birerinde besmele çekerek bin İhlası şerif okuyanı Cenab-ı Hakkın lütfü ve  keremi ile bu dünyadan kul hakkı ile göndermeyeceği müjdelenmiştir.

 Hali vakti müsait olan kardeşlerimiz bu büyük fırsatları kaçırmamalıdır.

Görülüyor ki,  kıymetini bilenler için başta farz ibadetler olmak üzere; Allaha kulluk ile,dua ve iltica ile, dopdolu geçirilecek,değerlendirilecek günler içerisindeyiz.

figur

MUHARREM AYI – AŞÛR GÜNÜ tıklayınız…

(Muharrem ayı ve aşure gününde neler yapılır.)

figur

ÂŞÛRÂ GÜNÜNÜN FAZİLETİ

Âşûrâ yani Muharrem ayının onuncu gününde itaat ve ibadet edenlere Allâhü Teâlâ çok büyük sevablar ihsan eder. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “Her kim Âşûrâ günü çoluk-çocuğuna cömert davranırsa, Allâhü Teâlâ senenin tamamında ona rızık genişliği verir.” buyurmuştur. Tâbiînin büyüklerinden Süfyân-ı Sevrî (r.a.) (v. 161) “Biz bunu elli sene tatbik ettik, rızık genişliğinden başka bir şey görmedik.” demiştir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Medine’ye hicret buyurduğunda Yahûdilerin âşûrâ günü oruç tuttuklarını gördü ve “Bu ne orucudur?” diye sordu. “Bu gün büyük bir gündür. Bugün Allah Azze ve Celle’nin İsrâiloğullarını Firavundan kurtardığı gündür. Mûsâ (a.s.) (Allâh’ın bu lütfuna şükür için) oruç tutmuştur. (Biz de tutarız)” dediler. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “Biz Mûsâ(nın sünnetini ihyâ)ya sizden daha lâyıkız.” buyurdu da o gün oruç tuttu ve Ashâbına da tutmalarını emreyledi. Böylece âşûrâ orucu vacib oldu. Ancak Ramazan orucu farz kılındıktan sonra âşûrâ günü oruç tutmak müstehab olmuştur. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) âşûrâ günü oruç tutup Ashâbına da tutmalarını emrettiğinde; “Yâ Resûlallâh! Yahudi ve Hıristiyanlar o güne hürmet ediyorlar.” dediler. Peygamber Efendimiz (s.a.v.); “Öyle ise gelecek sene -inşaallâhü Teâlâ- dokuzuncu günü(yle beraber) tutarız.” buyurdular. Ancak gelecek sene Muharrem ayı geldiğinde Resûlüllâh (s.a.v.) âhirete irtihal buyurmuşlardı. 

Daha fazlası için: http://www.fazilettakvimi.com/tr/2015/10/23.html