“Biz kurbanı (Tarihte peygamberine tabi olan) her ümmet için belli zaman ve yerde, yapılması gereken bir ibadet kıldık. Böyle yaptık ki, Allah’ın kendilerine rızık olarak bahşettiği (koyun–sığır–deve nev’ inden) küçük ve büyükbaş hayvanlardan Allah için kurban kessinler ve kesim esnasında Allah’ın adını ansınlar, onu zikretsinler diye. (İşte, ey mü’minler!) İlâhınız, tek bir ilâhtır; öyleyse yalnızca O’na teslim olun. Ey Resûlüm, tam bir samimiyet ve mahviyetle Allah’a teslim olan müminleri müjdele.” Hac suresi 34
Bu Ayette buyrulduğu gibi kurban kesmekten asıl maksat Allah’ı zikirdir. Zira bizim varlık gayemiz Allah’ı bilmek, tanımak, ona kulluk edip yaklaşmaktan ibarettir.
Kurban vecibesi ile hiç alâkası olmayan insanlara Rabbimizin bir cevabı da şu şekildedir.
“Habibim söyle ki,şüphesiz benim namazım, kurbanım ve diğer ibadetlerim hayatım ve ölümüm alemlerin Rabbi olan Allah içindir. Onun ortağı yoktur” Enam.162
Efendimiz (S.A.V) ise Hz. Âişe (R.A.)’ın rivayet ettiği bir Hadis-i Şerifte şöyle buyurmuştur:
“Adem oğlu Kurban bayramı gününde kurban kesmekten daha sevimli bir işle Allah’a yaklaşabilmiş değildir. Kanını akıttığı hayvan, kıyamet günü, boynuzları, çatal tırnakları ve kılları ile Allah’ın huzuruna gelecektir.
Akan kan yere düşmeden önce Yüce Allah katında yüksek bir makâma ulaşıp karşılık görür. Bu bakımdan kurbanlarınızı gönül hoşluğu ile kesiniz.” Ahmed b.Hanbel Müsnet, 5,239