HER AMELDE İHLÂSIN EHEMMİYETİ

Fakîh Ebulleys (rahimehullâh): “Ma‘rûfu (dînin güzel gördüğü şeyleri) emreden, münkerden (Allâh’ın râzı olmadığı şeylerden) nehyedenlerin niyetleri sırf Allah rızâsı ve dîni yüceltmek olmalıdır. Bunu, nefsinin arzusu için yaparsa Allâhü Teâlâ böyle kimseyi rüsvây eder, alçaltır.” demiştir.

İkrime (radıyallâhü anh) anlattı: Bir Müslüman, insanların taptıkları bir ağaç gördü. Öfkelenip hemen ağacı kesmek üzere evinden baltasını alıp yola çıktı. Şeytan, bir insan suretinde yolda karşısına çıktı,

“Nereye gidiyorsun?” dedi. O zât:

“İnsanların taptıkları bir ağaç gördüm, Allah rızâsı için onu kesmeye gidiyorum” dedi. İblis:

“Eğer geri dönersen her gün yatağının bir köşesine dört dirhem para koyarım” dedi. Adam:

“Gerçekten bunu yapar mısın?” deyince,

“Evet” dedi.

Adam geri döndü. Birkaç gün yatağının köşesinde paraları buldu. Dördüncü gün, para bulamayınca tekrar öfke ile baltasını alıp, ağacı kesmek için yola çıktı. Yolda yine şeytan, insan suretinde karşısına çıktı ve nereye gittiğini sorup öğrendikten sonra: “Senin onu kesmeye gücün yetmez. Zîrâ ilk seferinde niyetin ve öfken Allah içindi. O vakit göktekiler ve yerdekiler sana mâni olmaya çalışsalar, seni durduramazlardı. Fakat şimdi parayı bulamadığın için öfkelendin” dedi. Nitekim adam, ağacı kesmeye muvaffak olamadı. (Hâdimî, Berîka)

Yorum bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.