Sultan Abdülmecîd Han zamanında, Mescid-i Nebevî ve Ravza-i Mutahhara’ya, on sene süren, etraflı bir tamirat yapıldı. Bu vesîle ile İstanbul’dan gayet kıymetli levhalar, avizeler, kitaplar, eşsiz güzellikte bazı hediyeler ve nefis dokumalar gönderilmişti.
Sultan Abdülmecîd Han’ın gözü, bu eşyâ arasından bir levhaya tesâdüf etti. Levhada, “Şâh-ı şâhân-ı cihân Abdülmecîd” yazılı idi ki “Dünya sultanlar sultanı Abdülmecîd” demektir.
Sultan, “Ben kimim ki Nebîler Sultânı’nın makâmında böyle bir vasıfla yâd olunayım” deyip derhal yerine irticâlen o vezin ve kâfiyede söylemiş olduğu “Çâker-i Fahr-i Rusûl Abdülmecîd” mısrasının yazılmasını emretti ki “Bütün peygamberlerin iftihâr ettiği Resûlullâh’ın kölesi” demek olur.