Medyen’de Bir Su Başı
Yolculuk sırasında hayli bitkin düşen Musa aleyhisselam, Medyen’de bir su başında dinlenmek istedi. Burada bir takım insanların, koyunlarını sulamak için toplandıklarını gördü. Bunların yanı sıra, koyunlarını kenarda otlatan ve kalabalığın yanına yaklaşmayan, iki kız kardeş gözüne takıldı. Onların sakındıklarını fark ederek, kalbindeki merhamet hisleri harekete geçti.Yardımcı olmak için:
“Derdiniz nedir, niçin bekliyorsunuz, koyunlarınızı sulamıyorsunuz?” diye sordu. Kızlar:
“Biz iki genç kızız, erkeklerin yanına yaklaşamıyoruz. Onlar koyunlarını sulayıp çekildikten sonra, biz de, koyunlarımızı sulama imkanı bulabiliyoruz,” diye sıkılgan ve çekingen bir şekilde cevap verdiler. Hazreti Musa:
“Peki, iki genç kızsınız da, neden koyun otlatmakla meşgul oluyorsunuz?” dedi. Kızlar:
“Bizim babamız, ihtiyar bir kimsedir. Onun için biz bu işi yapıyoruz.” Dediler. Bunun üzerine Hz.Musa, kalkıp onların koyunlarını suladı. Bulundukları yerde bekleyen kızlar, onun bu hareketinden memnun kalarak, teşekkür edip evlerine gittiler. Daha sonra biz ağacın altına çekilerek istirahat eden Musa Aleyhisselam:
“Ey Rabbim! Ben cidden, bana indirdiğin hayırdan dolayı bir fakirim, muhtacım!” diye duada bulundu.
İhtiyar Babanın Daveti, İffetli Delikanlı ile Kızın Hareketi
Kız kardeşlerin, o gün eve her zamankinden daha erken döndüklerini gören babaları, bunun sebebini merak ederek sordu. Onlar da, bu genç ve garib misafirin yardımını anlatarak, sebebini açıkladılar. Onun hal ve hareketinden övgüyle bahsettiler. O, daha çok merak ederek, kızlarından birini gönderip Hazreti Musa’ya davet etti.
Babasının gönderdiği kız, biraz sonra edep ve haya içerisinde, Hazreti Musa’nın yanına geldi. Bu tanımadığı yabancı gençle muhatap olmanın verdiği sıkıntı yüzünden, güçlükle:
“Babam, sizi, yaptığınız iyilikten dolayı, evimize davet ediyor” diyebildi.
Bu davet üzerine kalkıp kızın peşinden giden Hazreti Musa, havanın rüzgarlı olması sebebiyle, kendisi öne geçti.
(Hz.Musa A.S.:
– Arkamdan gel, ben yoldan sapacak olursam bir çakıl taşı at ki onunla yolu bileyim ve doğru yoldan gideyim, dedi.
Kaynak : İbn Kesîr’in Tefsiri)
Böylece edep ve haya timsali genç kızın rüzgarla elbiselerinin yapışması veya açılması gibi ihtimallerden kendine karşı korunmasını sağladı. İffetli ve nezih bir erkeğin bu mevzularda ne kadar hassas olması icabettiğinin en güzel örneğini verdi.
Kızın babası, yanına davetle gelen bu genç misafirinin kim olduğunu, nereden ve niçin geldiğini, başından geçenleri sorup öğrendikten sonra:
“Korkma! Kurtuldun o kavimden, zalimlerden!” dedi. Bu ihtiyar zat, Allahü Tealanın Pergamberlerinden Şuayb Aleyhisselamdı.Bu sebeple, kendisinde büyük istidatlar gördüğü bu delikanlı ile, çok iyi anlaşmış gönülden kaynaşmıştı. Kızlardan biri:
“Babacığım! Onu ücretli tut! Çünkü, O, tuttuğun ecirlerin en hayırlısı, kuvvetli ve güvenilir bir kimsedir!” dedi.
Hz.Şuayb misafir gencin, güç ve kuvvetini, kızlardan öğrenmiş, kuyudan su çekip koyunları sularken gördükleri bu hali, onlardan dinlenmişti. Fakat güvenilir, dürüst olduğunu, nasıl bildiğini sordu. O kızı da, Hazreti Musa’nın konuşması ve beraber gelişi sırasındaki, edebli ve iffetli hareketlerini anlattı.
(…Kız, babasına “Şüphesiz, ücretle istihdam ettiğin en iyi kimse, güçlü ve güvenilir kimsedir.” dediğinde, babası:
– Bunu sana öğreten nedir? diye sormuş. Kızı da şöyle demiş:
– Çünkü O(Hz.Musa A.S), on erkeğin taşıyabileceği kayayı kaldırdı. Ben onunla beraber gelirken onun önüne geçmiştim de bana:
– Arkamdan gel, ben yoldan sapacak olursam bir çakıl taşı at ki onunla yolu bileyim ve doğru yoldan gideyim, dedi.
Kaynak : İbn Kesîr’in Tefsiri)
Bundan sonra Şuayb Aleyhisselam, Hz. Musa’ya:
“Ben iki kızımdan birini, sana nikahlamak istiyorum. Ancak sen de, bu evliliğin mihri olarak, sekiz sene benim yanımda kalır, koyunlarımı güdersin. Eğer bu müddeti on seneye doldurursan, o da senin lütfundandır. Bununla beraber, seni zorlamak istemiyorum. Eğer teklifimi kabul edersen, inşallah beni Salihlerden, iyi kimselerden bulacaksın!…” dedi.
Kaynak : İslam Tarihi 1. cilt. Osmanlı Yayınevi Sayfa 162