Kıyamet günü olduğu zaman, cehennemden dağ gibi bir ateş kütlesi çıkar. Ümmet-i Merhumenin üzerine hücum eder. Efendimiz (s.a.v.) hazretleri, ümmetinden o ateşi defetmeye çalışır. Bir türlü ateş sönmez. Efendimiz (s.a.v.) hazretleri:
“Ey Cebrail! Yetiş! Yetiş! Ateş ümmetimi yakmak istiyor!” der. Cebrail Aleyhisselâm elinde bir bardak su ile gelir. Cebrail Aleyhisselâm, o bardak suyu, Efendimiz (s.a.v.) hazretlerine uzatır ve şöyle der:
“Bunu al, ateşin üzerine dök!”
Efendimiz (s.a.v.) hazretleri, o bir bardak suyu alır, dağlar gibi yükselip ümmetin üzerine gelen ateşin üzerine döker; ateş hemen o anda sönüverir. Efendimiz {s.a.v.) hazretleri, Cebrail Aleyhisselâm’a sorar:
“Ey Cebrail bu ne suyu idi? Ateşi söndürme yönünde bundan daha etkili bir su görmedim?” Cebrail Aleyhisselâm;
“Bu senin ümmetinin göz yaşlarıdır. Halvette yalnız kaldıklarında sırf Allah korkusundan ağlayıp akıttıkları göz yaşlarıdır! Allâh’ü Teâlâ hazretleri bana emretti; ben ümmetinin göz yaşlarını topladım, senin ona olan ihtiyaç vaktine kadar sakladım! Senin onlarla cehennem ateşini söndürmen için şu ana kadar muhafaza ettim!” der
Şerhü’I-Kasîdetü’l-Bürde, s. 41, Ömer bin Ahmed el-Harbutî, Amira matbaası, hicri. 1266. İst