Bir defasında, Davud Aleyhisselam:
-“Bu gece Allahü Teala hazretlerini öyle tesbih edeceğim ki, mahlukatından hiçbir kimse; onu bu şekilde tesbih etmemiştir!” dedi.
Bunun üzerine evinin(bahçesindeki) suyun içinde olan bir kurbağa kendisine seslendi:
-“Ey Davud! Sen Allahü Teala hazretlerini çok tesbih etmekle övünüyor musun? Tam yetmiş senedir; Allahü Teala hazretlerini zikrediyorum. Allah’ın zikrinden dilim kurumadı. Ve bu on gecedir de şu iki kelimeyle meşgul olmaktan hiçbir şey yemedim ve içmedim.” Davud Aleyhisselam:
–“O iki kelime nedir?” diye sordu. Kurbağa:
Şunlardır dedi:
-“Ey her bir lisan ile tesbih olunan! Ve her bir mekanda zikir olunan(Rabbim seni noksan sıfatlardan tesbih ve tenzih ederim)…”
Bunun üzerine Davud Aleyhisselam kendi içinde;
–“Ben bundan daha beliğ bir söz söyleyemem! Dedi.
Ruhu’l-Beyan Tefsiri Cilt 15 Sh.331