Musa (a.s), Allâhü Teâlâ hazretlerine dua eden, çok yalvaran ve tazarru eden bir kişiye rastladı.
Musa (a.s), (o kişinin hâline bakarak acıdı ve kendi kendisine);
– “Eğer bu adamın haceti benim elimde olmuş olsaydı; elbette onu yerine getirir(ve ihtiyacını giderir)dim,” dedi.
Musa (a.s)’ın böyle şeyleri kalbinden geçirmesi üzerine Allâhü Teâlâ hazretleri Musa (a.s)’a) vahyetti:
– “Ey Musa! Ben ona karşı elbette senden daha çok merhametliyim! Lakin o bana dua ediyor; ama onun bir koyunu var ve onun kalbi hep koyunundadır. Hâlbuki ben, diliyle bana dua edip, kalbi benden başkasında olan kişinin duasını kabul etmem!” buyurdu.
Musa (a.s), adama bunu hatırlattı. (Ve bu konuda ona öğüt verdi.)
Adam da bütün kalbiyle Allâhü Teâlâ hazretlerine yöneldi. Ve . Haceti yerine getirildi.
(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:8 S:619)